Trendyol Süper Lig’in 5. haftasında Trabzonspor evinde karşılaştığı Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldı. Müsabaka sonrasında spor yazarları karşılaşmayı köşelerinde değerlendirdi.
BİLAL MEŞE – BUNUN ADI BECERİKSİZLİK (MİLLİYET)
Ali Şansalan’ın ‘vitrine’ çıktığı yılları anımsıyorum. Otoriteler, yere – göğe sığdıramadılar. Görüyoruz ki, Şansalan onca yıldır geri vitese takmış, gidiyor!
Niye mi?
Yahuu arkadaş, Edin Visca’nın Rafa Silva’ya kontrolsüz girişi gözlerinin önünde… Sen Visca’yı uyarmakla yetiniyorsun.
Sarı çıkarsan, hadi bir nebze! Kırmızının babası, farkında değilsin. Neyse ki, VAR seni kurtardı.
Bu oyunda avantaj diye bir kural var eyyy Şansalan! İkinci yarıda bunu da rafa kaldırdın, Kartal’ın iki atağını kestin.
***
Ehhh be Edin Visca, böylesi kritik bir maçta, 13’de kızarman onca tecrübenle asla örtüşmedi, bilesin!
Beşiktaş, hazır, istim üzerinde…
Güneş, çok kritik bir dönemde görev üstlendi, o da zorluk derecesi yüksek maçta Visca’nın kızaracağını hiç düşünmedi sanırım.
Buna karşın, Okay Yokuşlu’nun kafa golü, Kartal şok etkisi yaptı.
Sonra mı?
Trabzon, savunmaya kapandı, tehlikelere de davetiye çıkardı. Artı, Gedson’u hesaba katmadılar, artık onun bir golcü olduğunu unuttular.
Kartal’da yeniler, Mario ve Uduokhai, vitrine çıktılar. Mario, ilk yarıda bir şut attı, Uğurcan güçlükle kornere tokatladı.
***
İkinci yarı mı?
Kartal, yine tek kale oynadı… Trabzon, zamana sığındı!
Beşiktaş, bu yarıda da üç puanlık ‘çilingiri’ aradı, bulamadı. Doldur – boşaltla gitti, savunmada duvarını aşamadı.
Immobile’yi de pek göremedik!
Beşiktaş bir fırsat daha buldu, Rafa Silva ile…. 60’da tecrübeli oyuncu, klasına yakışır bir topuk vuruşu yaptı, Uğurcan adeta uzadı, iki hamlede topa sahip oldu. Muçi, Semih hamleleri de üç puanı getirmedi.
On kişi kalan Trabzon’u yenemiyorsanız, bunun adı olsa olsa, beceriksizliktir beyler…
Tabi, savunma bloğunun yanı sıra Uğurcan’ın hakkını da teslim edelim.
CEMAL ERSEN: UĞURCAN’IN DİRENİŞİ (MİLLİYET)
Skordan bağımsız söylüyorum; bu maç, eşit sayıda oyuncu ile tamamlansa Trabzonspor’un ligin flaş ekibi Beşiktaş karşısında kazanma olasılığı yüksekti. Visca’nın henüz 13. dakikada takımını eksik bırakması şanssız bir pozisyondu. Onun karakterinde bir oyuncu elbette rakibini sakatlama düşüncesinde olamaz, ancak bu kontrolsüz müdahalenin karşılığı kırmızı karttı.
Ev sahibi ekip hemen ardından duran toptan öne geçti. Bardhi’nin serbest vuruşunda Okay rakip savunmanın arasından mükemmel bir kafa vuruşuyla arkadaşlarına direnç kattı. Maç boyunca baskı kuran Beşiktaş, 39. dakikada Fernandes ile eşitliği yakaladı.
11 yıl sonra evine dönen Şenol Güneş’in kısa sürede şapkadan tavşan çıkarması beklenemez ama oyuncu grubu üzerinde pozitif etkisi olduğu dün gece görldü. Mücadele eden, koşan, karakter koyan bir takım vardı sahada. Müthiş bir takım savunması sergiledi. Hepsinden değerlisi, Uğurcan faktörü idi. Kaptan, harika performansını Beşiktaş karşısında da sürdürdü. “Bir kaleci daha ne yapabilir?” sorusuna, “ancak bu kadar” dedirtti. Hem takımını kurtardı, hem Şenol Güneş’e “hoş geldin” dedi.
Şaka değil; Beşiktaş gibi bir rakip karşısında uzatmalarla birlikte 89 dakika on kişi oynamak ve teslim olmamak tarif edilemez bir direniştir. Her oyuncunun ikişer kişilik mücadele etmesi demektir. Güneş’in göreve gelmesine gösterilen pozitif reaksiyondur.
Trabzonspor açısından biraz trajik olsa da, Güneş’li başlangıcın umut vaat ettiğini söyleyebiliriz. Ligde henüz galibiyete yok ama üç puanlı bir maç, güzel günlerin müjdecisi olabilir.